Pazartesi günü..
üniversitenin olaysız geçmesini istediğim yeni bir yıl..

Fatih'le geldik kampüse, bir iki etrafa baktım.. toylar belli ediyorlar kendilerini, daha şimdiden gruplaşma çabalarına girmiş çoğu,

önce bir nefes alın amın evlatları..!

Bizim fakültenin kantinine geçtim Fatih'le.. daha derse vardı. Aldık iki kahve, oturduk. Bir yandan yenilerle dalga geçiyor bir yandan da Karabük'e sövüyoruz. Yeteri kadar sövme seansı gerçekleştirdikten sonra daha ciddi konulara girdi Fatih,

"oğlum.. belli etme bir şey diyeceğim" dedi.

"neyi la?"

"tam arka masandaki kız... "

kız der demez döndüm arkamı aq.. kızla göz göze geldik, kaçırdı gözlerini.. sapık sandı kesin amk..

döndüm önüme,

"hayvan mısın lan napıyon" dedi Fatih gülerek.

Güldüm bende.

Sohbet gülmeli devam ede dursun, biri geldi masaya.. Beyza..

Olan gülümsemem gitti bir anda. Masanın önünde ayaktayken,

"Teleri konuşabilir miyiz biraz?" dedi, hafif ürkek şekilde.