Köye doğru yola çıktık. Artık 4 kişiydik ben babam imam ve öbür imam. Bunlara isim takıyorum ilk imam mustafa 2. imam ege olsun.

imam ege arkada bana okuyor. Üflüyor elini suyla ıslatıp ıslatıp arnımdan saçıma doğru parmaklarıyla süze süze geçiyor. O kadar ferahladım o kadar rahatladım ki anlatamam beyler. Köye geldik ve bizim köy evinde bir geceyi geçirdik. Ben o esnada hiçbirşey yaşamadım. zaten bu aralar korunuyordum birşey yaşayamazdım. Dualar ekgib olmuyordu. Ertesi gün akşama doğru iki vadiyi gören yerde arabayı park edip. Bu işaretin çıkmasını bekledik. Babam bir sigara yaktı. Babamı ilk defa sigara içerken görmüştüm. Ben doğmadan bırakmıştı aslında. Çok utanıyordum aileme yaşattıklarımdan ben sorumluydum. Gerçi daha birşey yaşamamışlardı. Hava karardı, karardı ve o X işareti belirdi. Tüylerim diken diken olmuştu. Ben hayatımda böyle bir şeye şahit olmamıştım. güneş ışığı resmen gözümüzde X işareti gibi parlıyordu, dönerek. Neyse orayı teyit edip yola koyulduk. Babam oraya gittiğimizde ne yapmamız gerektiğini sordu imama. Babam endişeliydi belliydi böyle sorular sormazdı oda korkmuş gibiydi. O kadar sıkılmıştı ki içim birşey olacaktı emindim. Bir kızın oraya tek başına gitme ihtimalini ve o X ışığını görme ihtimalini kimse göz önünde bulundurmuyor. yada bulundurup benim yanımda vay etmiyorlardı. gittiğimiz yerde tuğladan bir ev vardı. Hani o rüyamda gördüğüm ev. aynısıydı. bahçesinde ateş vardı. ateşten ne duman çıkıyor nede rüzgardan etkileniyor. Ağaçların dalları rüzgardan kuzeye doğru sallanıyorsa ateş resmen o tarafa hiç gitmiyordu. bunu fark etmiştim arabadan indik. ve olaylar burda patladı...