Halk tv'nin ramazanın son günü progrdıbını izleyenler hatırlayacaktır. Bi dede çağırmışlardı 1909 doğumlu. Şuan ismini hatırlayamadığım hatırı sayılır bir camide imamlık yapmış. Uzun bi sohbetten sonra konu Atatürk'ten açılıyor, 1938'de o 29 yaşında oluyor malum. Atatürk'ü tam üç defa görmüş ve ekliyor:
"Atatürk dinsiz değildir. Aksine o kelam-ı hafız(sanırım böyle bi tamlama kullanmıştı) idi. Savaşlara gitmeden önce iki rekat namaz kılardı. "

Kongrelerde ezberden kuran okumasını da örnek gösteriyor.

"Amma düşmanı çoktu Atatürk'ün. Ona hanımıyla fazla dışarıda dolaşmamasını söylediler, hoş karşılanmadığını dile getirdiler. O da öyle yaptı. Hanımına da Atatürk'ün başka kadınlarla ilişkisi olduğunu beyan ettiler, bu yüzden onunla dışarıya çıkmadığını söylediler böyle böyle Atatürk ile hanımı boşandırdılar."

Dede konuyu Atatürk ve içki meselesine getiriyor:

"Atatürk bu ayrılıktan sonra kendini içkiye sigaraya verdi. Ama çok büyük bir devlet adamıydı. "

Kanaatimi sorarsanız bu kötü alışkanlıkları tasvip etmem. Ama Atatürk'ün içiciliğini zevk ve sefaya dayalı gibi göstermeye çalışan ve onu dinsizlikle suçlayan oluşumlara inşallah güzel bir cevap olmuştur. Bu arada ihsan Öskes'in Atatürk Chp ve Din adlı kitapçığını herkese tavsiye ederim görsel ağırlıklı ve okunaklı bir eserdir, onu okumanız bile ikna olmanıza yeterlidir.