1. 1.
    +6 -6
    insanı özel olarak kabul edip yola çıkarsan tabii ki evrende hassas bir ayar olduğu yanılgısına düşersin. ama insanı özel olarak kabul etmezsen onun da olabilecek diğer sıradan olasılıklardan biri olabileceğini düşünürsen ortada hassas ayar olarak kabul edebileceğin bir şey kalmaz.

    mesela bir örnek vardı, ağaçtan bir yaprak kopuyor, süzülüyor süzülüyor süzülüyor ve tam olarak yerdeki x noktasına düşüyor. sen şimdi x noktasını özel bir nokta olarak kabul edersen, o yaprağın o noktaya düşmesini de mucize olarak kabul edebilirsin. çünkü yer çekimi kuvveti, esen rüzgarın şiddeti, yaprağın yapısı, dünyanın dönüş hızı, ağacın yüksekliği gibi sayılabilecek milyarlarca minik detay, o yaprağın tam olarak o özel x noktasına düşmesi için bilinçli bir varlık tarafından mucizevi bir şekilde ayarlanmış gibi görülebilir. halbuki o x noktasının özel bir nokta falan olduğu yok ki. o da öylesine gibindirik bir nokta işte. bu yüzden bu saydığım yer çekimi kuvveti, esen rüzgarın şiddeti vs nin hiçbir ilginçliği kalmıyor. demek istediğim önemli olan o x noktasını özel bir nokta olarak belirleyip belirlememek. aynı, insanı özel olarak görüp görmemek gibi. ama sen duygusal davranıp insanı özel olarak gördüğün için bunlar seni heycanlandırıyor. ama duygusal ifadelere bilimde yer yoktur. çünkü dediğim gibi duyguların gerçekleri belirlemede bir işlevinin olduğuna dair bir kanıt yok.
    ···
    1. 1.
      0
      O yaprak meselesi 1 kere olan bir olay örneği düzelt. Ve insan için taştan farklı değil diyorsan, ahlak kurallarını bir temele dayandıramazsın. Bunlar maddi kâr zarar olarak temellendirilir o kadar. Hiç bir maneviyatı temellendiremezsin. Çık işin içinden.

      Ve insan bilincini, aklını, zihnini özel kabul etmemek. Ve doğayla olan o kadar farklılığımızı görmeyip (Öyle ki beşeri doğal diye kaç senedir ayrım var, bu fikir versin), insana sıradan muamelesi yapmak da, bilimin tercih önceliği olan "sağdu"yuya ters. Çık işin içinden.
      ···
    2. 2.
      0
      adam o kuralların dengede olmasından bahsetmiş. her şey tesadüfte olsa kuralları koyan bu tesadüflerin kuralları kendi koyduğunun farkında çünkü bu kuralların dengesi var evrenin her yerinde aynı. sonuçta tanrı kendini gizleyebilecek kudrette. eğer ekgib bir kısım olursa sorun zaten tanrı kendini göstermiş olur sistemini kusursuz yaratmamış olur. bu çok küçük ihtimaller olmasa evren bu yaşına kadar yaşayamazdı zaten. yaprak yerçekimi veya diğer etkenler düzgün olmasaydı düşmezdi o seçili yerine yaprak bile olmazdı o etkenler yanlış olsaydı evrenin hiç bir yerinde evren bile bitebilirdi olay bu dostum o kuralların gelişi güzel çıkmamış olduğundan bahsediyoruz. (edit pek değil sadece başlarını okudum)
      ···
   tümünü göster