1. 1.
    -1
    akşam emin adımlarla evime doğru yürüyordum. ankara'nın hafif ayazı tenime çarptıkça titriyor, cebimdeki ellerimle savrula savrula yürüyordum. akşam saati olduğundan çöpler atılmış, soğuktan ötürü sokaklar boşalmış ve bütün evlerin oturma odasının ışığı yanıyordu. bacalardan çıkan dumanlarla, havadaki sisin buluşması ayrı bir ahenk katmıştı mahallemize.bu keyifli yürüyüşüme sigara yakarak devam ettim. dumanı üfledikçe havaya karışıyor fazla duman üflemişim zannedip mutlu oluyordum.eve gelmeme 2 sokak kala, mahallemizin parkındaki ağaçlıklardan çıt çıt sesleri geldi. meraklandım.kedi olsa bu kadar ses çıkmaz, insan olsa orda ne işi var. meraklandım parka doğru yöneldim. aman tanrım oda ne insan desen insan değil hayvan desen hayvan değil.en az 3 metre boylarında bacaklarını ayırmış ağaçlıklara uzanmış değişik bir yaratık. amı aynı insan amı gibi. soğuğunda etkisiyle gibimin kalktığını hissettim. hayır hayır yapamazdım.o yaratığı gibemezdim. kafası görünmüyordu sadece ikiye ayrılmış havada duran bacakları görünüyordu. nasipte ne varsa kısmetimize deyip yannanı yerleştiriverdik o değişik amcuğa. inanılmazdı.toynak omza yaptım, kalın tırnakları kulağıma sürttükçe dahada sert gibiyordum. kuyruğundan tuttum ters yatırıp düz gibtim.onu oracıkta pozisyondan pozisyona soktum yakacakla gibeceğin kötüsü olmazmış derler ya aynen öyle. soğukta öyle tatlı oluyordu ki bir amın sıcaklığını hissetmek. kafasını halen görmemiştim ama. fotoğrafını çektim ayrılırken. gitme diyordu az daha gib diyordu. gibemezdim boşalmıştım ve kendimden utanmıştım.bir zürafayı gibtiğimi eve gelip araştırdıktan sonra öğrendim. evet ben bir zürafa gibendim.
    ···
   tümünü göster